4 Mart 2015 Çarşamba

Moskova Yolcusu Kalmasın

Türkiye'ye döndüğümüzde bizi karşılayan arkadaş söyleyene kadar aklıma gelmemişti ancak sonra kesinlikle aklıma yattı :) Moskova, Açlık Oyunları'ndaki Capital! Kesinlikle böyle bir yer. Kadınların üzerindeki kıyafetlerin kalitesi, kafalarındaki kalpakların gösterişi, üzerlerindeki kürkler, caddedeki Mercedes, Audi, Mercedes, Mercedes, Mercedes ler . . . Yani hatıra olsun diye kalpak alalım diyemedik. Hiçbir kürk eşyanın sahtesini göremedik. Ya tilki ya tavşan derisi. Kalpakları 300 tl den başlıyor (7500 ruble).

Gitmeden önce yaptığımız araştırmalarda hep metronun karışıklığından bahsedildiği için otelimizi merkezi bir yerde ayarladık; National Hotel Moskova. Kızıl Meydan'a Four Season Hotel'den sonra en yakın olan otel, ki bu Four Season Hotel'de zaten Kızıl Meydan'ın içinde sayılabilir.

Domodedovo hava alanından şu çok meşhur taksilerle otelimize 2.000 Rub ye gittik. Bu mesafe yaklaşık 50 km kadar. Metro ile gidilirse bilet için kişi başı 450 Rub ödemeniz gerekmekte. Biz 4 kişi olduğumuz için 2.000 Rub (80 tl) bize gayet uygun geldi (Dönüşü yazımın sonlarına saklıyorum :) ).

Unutmadan şunu da ekleyeyim, pasaport kontrolde size pasaport sayfası büyüklüğünde bir kağıt veriyorlar. Üzerinde Rusça isminiz vs yazıyor. Bu kağıdı kaybetmeyin. Otele girişte bu kağıdı istiyorlar, ayrıca çıkış pasaport kontrolünde de bu kağıdı alıyorlar (Çıkış pasaport kontrolümüz de ayrı bir olay!).
St.Basil's Katedrali



Kızıl Meydan 
Otelimize yerleştikten sonra akşam üzeri (Rusya'da saatler Türkiye'ye göre 1 saat ileri) Kızıl Meydan'a gittik. Açıkçası ilk başta aman aman beğenmedim (Eiffel'i gördüğümde aşık olmuştum :)). Ama ayrılırken baktıkça bakasım geldi, o kadarki, son gün herkes uyurken kalktım bir veda turu attım.


Kızıl meydan da neler var peki? Bir dikdörtgen olarak düşündüğünüzde, meydana Diriliş kapısından girdiğinizde sağ tarafınızda kalan kiremit rengi büyük güzel bina Moskova Tarihi Müzesi (Bu müzeyi Salı günleri hariç saat 10:00 - 18:00 arası ziyaret edebilirsiniz.) ve karşınızda Moskova denildiğinde akla gelen St.Basil's Katedrali (Aziz Vasil Katedrali), ışıl ışıl. Bu katedral müze olarak kullanılmakta. Katedralin içerisi diğer kiliselerin ve katedraller gibi karanlık bir yer (İçerisi karanlık olmayan ve şu ana kadar ziyaret ettiğim en güzel kilise/katedral olan Barselona'daki Bitmeyen Kilise diye bilinen Antoni Gaudi'nin inşasına başladığı La Sagrada Familia'dır.). İbadete açık bi yer olsaymış bence daha görülesi bir yer olabilirmiş. Bir de bu Hop-on hop-off otobüslerde şöyle bir hikaye dinledim; Korkunç Ivan bu katedrali yaptırdıktan sonra 'Bunun aynısını yapabilecek olan mimar var mıdır?' diye sormuş. Bir kaç mimar da aynısını yapabileceklerini söylemişler. Korkunç Ivan'da bu mimarların gözlerini oydurmuş ki en güzel yapı olarak burası kalsın diye.

Diriliş Kapısı
0 km Noktası
Neyse, Diriliş kapısı dedik :) Bu kapının önünde 0 km noktası denilen bir yer var. Fotoğrafta gördüğünüz insanların bir kısmı sırayla ortada bulunan sarı yere geçiyor. gözlerini kapatıp (dilek tutuyorlardır heralde:)) kendi etraflarında döndükten sonra durup, ellerindeki bozuk parayı başlarının üzerinden atıyorlar. 4 köşenin her birinde farklı hayvan kabartmaları var. Ne anlama geliyor bilemiyorum. Ona göre yorumluyorlar.
İnsanların diğer kısmı ise atılan paraları topluyorlar. Sırayla :)

GUM Alış Veriş Merkezi
Kapıdan girdiğinizde sol tarafınızda kalan (meydanın doğusu) uzun ışıklı bina GUM alış veriş merkezi.
Birbirine paralel 3 uzun yoldan oluşan 3 katlı bu bina 18.yy da zamanının ünlü mimarı Alexander tarafından inşa edilmiş. Tavanı tamamen cam. Üst katlarda bu 3 sıradan birbirine geçiş için yatay merdivenler ve köprüler kullanılmış. Moskova'nın alış veriş için çok da uygun bir yer olmadığını göz önünde bulundurursak buradan aldığımız tek şey adının ne olduğunu bile bilmediğimiz (hatta içeriğini de tam kestiremedik) içecekler oldu. GUM'un önünde kocaman bir buz pisti var. Harika müzikler eşliğinde çok hoş bir manzaraydı.

GUM Alış Veriş Merkezi 
 Ve meydanın batı yakasında kalan, kapıdan girdiğinizde sağ tarafınızda uzanan uzun duvarlar Kremlin Moscow! (Kremlin Rusça'da saray demek imiş).  Tam ortasında Lenin mozelası.
Kremlin, Moskova nehrine komşu  kocaman bir bahçesi olan bir saray. O kadar kocaman bir bahçeki içerisinde 9 adet kilise var! Ayrıca Putin'in çalışma odası ve bazı devlet binaları da bu bahçenin içerisinde. Sarayın sanat galerisi tarafına bakan kısmında harika heykeller ve renkli taşlardan yapılmış havuzlar var.
Kremlin Sarayı

Kremlin'in Bahçesinde Bir Havuz

Gezimiz süresince 3 gece Moskova'da kaldık ve bu 3 gecenin tümünü Coffee House'da noktaladık. İlk akşam gittik, İngilizce menü getirdiler sağ olsunlar. Ben portakal suyu istedim. Diğerleri (Betül, Berkay(Betül'ün kardeşi) ve Enes(kuzenim) farklı! bir şeyler içmek uğruna :) biri Adrenalin Rush, biri Evian biri de Ferrarelle istedi. Siparişlerin gelmesi baya uzun sürünce tabi bizim bu bilmediğimiz içeceklerden beklentilerimiz tavan yaptı. Sonra sırayla masaya geldiler :) Enerji içeceği, su ve soda :D :D


                  

2.gün hop-on hop-off otobüslerle ile dolaştık. Aldığınız 1 bilet ( 1 ve 2 günlük tercihleri ile) her iki hat için geçerli. Hatta biz katılamadık ancak buz kıran gemisine bilet de alabilirsiniz bu otobüslerden. 1 hat yaklaşık 30 dk sürmekte.

Hop - on / Hop-off Haritası
                             

 Son durakta 10 dakikalık bir mola veriyorlar. Nehrin kenarında bir köprüde ( Bu köprü üzerinde ve etrafındaki ağaçların üzerinde bir çok Avrupa ülkesinde olduğu üzere kilitler var. Sevgililer ve yeni evliler giderler buraya isimlerinin yazılı olduğu kilitleri ağaçlara kilitlerler imiş.).

Tur sonunda Moskova'da yaşayan bir Türk arkadaşımızla buluştuk, kendisi bizi Eski Arbat'ta bulunan bir Türk lokantasına götürdü. Çay özlemim İspanya'daki kadar coşkun olmasa da yurt dışında bir Türk çayına kim hayır diyebilir ki :) (Gerçi buradaki çay biraz değişikti, içinde sanırım kuşburnu da vardı.) Genelde yurt dışı gezmelerimde Türk lokantasına pek gitmem (hatta Moskova'ya kadar hiç gitmemiştim) ancak bu lokanta başarılıydı. Sizler de denemek isterseniz ismi Bosfor Restaurant.

 3.gün 23 Şubat yani, kızıl ordunun kuruluşunun yıl dönümü. Sabah erken saatlerden akşam geç saatlere kadar Diriliş kapısının ve Moskova tarihi müzesinin Kızıl Meydana bakmayan tarafını ve tabi Kremlin'i de kapattılar. Kızıl meydana girişler GUM avm tarafından yapıldı. Bizde gün ışığından faydalanarak gündüz gözüyle Kızıl Meydan'a gittik :))
Askeri bir tören yapıldı. Putin beylerde teşrif etmişler ancak biz göremedik. Otelimizden tam da bu nokta görülmekteydi aslında ancak Putin'den daha ilgi çekici yerlerde dolaştık :)
Moskova Metrosu
  Moskova metrosu; Tokyo metrosundan sonra dünyadaki en geniş metro ağına sahip. 9 hat + kahverengi hat toplam 10 hattan oluşmakta (Açık yeşil, turuncu, gri, kırmızı(ilk hat), lacivert, sarı, vişne, koyu yeşil, mavi). Kahverengi hattın hikayesi de şöyledir, metro hatlarının çizili olduğu proje masadayken, biri gelmiş projenin üzerine kahve fincanını koymuş ve fincanın altının izi bu proje kağıdına çıkmış. Bundan dolayı bu hatta coffee-line diyorlar.
  Hatların çokluğundan ve alfabenin farklı olmasından dolayı buralarda yolunuzu bulmakta zorluk yaşayabilirsiniz. Biz hiç riske atmadan moscowfreetour'a katıldık. İsmi üzerinde free bir tour değil, gayette ödeme yapıyorsunuz :) Sitede ücret bilgileri var (Öğrenciye indirimleri de var.). 1 tane ücretsiz yaptıkları tur var sadece, bu turda Moskova'nın en ünlü yerlerini gezdiriyorlar. Bizim katıldığımız metro turuydu. Bunun dışında Kremlin turu, Komunist Moskova turu, Stalin zamanından kalma yeraltı sığınağı turu ve mistik Moskova turu seçenekleri de mevcut.
  Metro turu iki saatten fazla sürdü. İstasyonlar, savaş zamanında askerlerin kullandıkları yerler olduğundan, askerleri cesaretlendirmek adına buralar heykeller, resimlerle donatılmış. Resimlerin bazılarında Lenin'in portresi varmış ancak Stalin başa gelince resimlerde bulunan Lenin'leri değiştirmiş.
  Heykellerin bazı kısımlarında aşağıdaki fotoğrafta görebileceğiniz üzere silinmeler olmuş. Bunun nedeni de insanlar ve batıl inançları :) Örneğin aşağıdaki resimde köpeğin burnuna ellemenin şans getirdiğine inanıyorlar. Başka bir heykel aile saadeti için, başka biri para için vs. Gezimizin sonunda rengimiz ne olursa olsun, inancımız ne olursa olsun hep barış tarafında olalım dileklerimizle turumuzu sonlandırdık.


Free Tour

Ve son günümüz... Akşamın yorgunluğundan sabah kalkamayan arkadaşlarıma inat Kızıl Meydan'a veda etmek için çıktım. Kızıl meydanın favori yapısı St.Basil's Katedrali olmasına karşın benim favorim Moskova Tarihi Müzesiydi. GUM'un arka sokaklarında son bir kez dolaştım. İşlerine giden Moskova'lılarla birlikte yürüdük sokaklarda.

Havaalanından gelişimizde taksiyi kullanmış ve bu yolculuğa 2000 Rub ödemiştik, ki bu bizce uygundu. Dönüş yolunda otelden çıkıp yasal sarı taksilere bu yolu ne kadara götüreceklerini sorduk. 3500 Rub dediler. Yürümeye devam ettik. Bu yasal olmayan taksileri yolun kenarına durup el kaldırarak bulabiliyormuşsunuz. Bu yolu da denedik ancak konumumuzun çok merkezi olmasından dolayı herhangi bir taksi durmadı. Otelin biraz ilerisinde bulunan üniversite önünde 3 tane öğrenci gördük. Ne varsa öğrencilerde var dedik, derdimizi anlattık. Hemen bir uygulama açtı kızlar, konumdan arama yapıp en yakındaki taksiler görünüyor bu uygulamada. Bir tanesini aradı, bana da numarasını verdi. Trafiğe bağlı olarak değişkenlik gösteriyormuş ücret ancak ortalama 1000 Rub dedi. Gidiş ücretimizin yarısı!Taksimetre de açıldı ancak bu taksimetre bi tabletti. ve bizi 500 Rub ile Domodedovo hava alanına götürdü! Hiç pazarlık yapmadan hemde! ancak üzerimizde kalan tek para 20 dolar olduğu için bize dönüşümüz 1200 Rub mal oldu :)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder